
Ölümü Nasıl
Satıyorlar ?
Ne hayranlıkla takip ettiğiniz film yıldızları, ne en sevdiğiniz müzik grupları, ne de sosyal medyanın ışıltılı dünyası göründüğü kadar dürüst olmayabilir...
Tütün endüstrisinin aslında en korkutucu yanı, gerçek yüzünü hiçbir zaman olduğu gibi göremememiz. Bize sahnelerden ve sosyal medyadan gülümseyen pek çok yüz aslında, yılda 5 milyondan fazla insanın ölümünden sorumlu sigara endüstrisinin amaçlarına hizmet ediyor olabilir. Katil bize, sokaklarımızda, evlerimizde ve iş yerlerimizde bulabildiği tüm olanaklarla bizimle iletişimde kalmaya çalışıyor. Çünkü, her yıl ölümünden sorumlu olduğu 5 milyondan fazla kişi onun açlığını doyuramaz. Amaçlarına ulaşmak için harcadığı milyar dolarlar hiç sorun değil. Çünkü, varlığını ve gücünü koruyabilmek için, onlara her zaman yeni bağımlılar lazım...

Endüstri tarafından gençler ve kadınlar dikkatlice hedefleniyor. Uzun yıllardır özellikle bu gruplar için geliştirilen çekici marka imajları, hayali bir yaşam tarzı veya sosyal bir konum vaat ediyor.
1960'lı yıllarda sigara endüstrisi kadınlara yönelik propaganda faaliyetlerinde feminist hareket ve söylemi belirgin bir şekilde öne çıkarmaya başladı. Bu sefer de dönemin ruhuna uygun olarak sigara içmek; eşit, özgür, güçlü, bağımsız kadın imgeleriyle özdeşleştirildi.
Benzer bir şekilde, sigara şirketleri çocuklara yönelik reklam yapmadıklarını iddia etseler bile, çocuk ve gençleri etkilemeye yönelik söylem ve sloganları, kullandıkları temalar ve imajlar ve şirket içi belgeler bu iddialarını tamamen yalanlayacak niteliktedir. Sigara şirketlerinin de gayet iyi bildiği ve kullandığı gerçek şudur: Sigara kullanıcılarının yüzde 85'i 19 yaşından önce sigaraya başlar ve bağımlı olur. Ele geçirilen pek çok endüstri belgesinde gençler ve çocukların endüstriyi ayakta tutacak potansiyel müşteri olarak açıkça hedef alındığı görülmektedir. Sigara endüstrisinin çocuk ve gençlere yönelik geliştirdiği sayısız imajdan sadece biri olan Joe Camel karakteri araştırmalara konu olmuş ve 6 yaşındaki çocuklardaki tanınırlığının Mickey Mouse kadar yüksek çıktığı görülmüştür. Joe Camel kampanyasının revaçta olduğu 1990'larda Amerika'da 18 yaş altında sigara içen çocukların oranı yüzde 30'lara ulaşmıştır.
Tütün mamullerinin kullanımının yeni ‘havalı’ ya da ‘lezzetli’ yollarının keşfi de gençlerimizi ve kadınlarımızı sigaraya özendirmek için geliştirilen yenilikçi yollardan biridir. Başta elektronik sigaralar olmak üzere, ölümün ardına saklandığı özendirici şekiller, kavun, nane vs. aromaların eklendiği tütün ürünleri, tütün kullanımını arttırıyor. Bu gibi ürünler gençleri daha fazla cezbediyor, tütün kullanımına başlamaya teşvik ediyor ve ömür boyu tütün ürünü kullanımına bağımlı hale getiriyor.
“... işimizin temeli lise öğrencileri.”
-Lorillard (1976)
“Hedefimiz çocuklardı, bu söylediğim ahlaki olmayabilir, hatta yasa dışı olabilir, ama bu şirketin politikasıydı.”
-Satış temsilcisi, R. J. Reynolds (1990)

Resme dikkatli bakıldığında her şey gözümüzün önünde.
Çokuluslu tütün şirketleri, tütün kullanımının normalleştirildiği ve aldığı canların konuşulmadığı bir ortam yaratmak için birçok pazarlama taktiğinden yararlanıyor:
• Ürün markaları, logoları veya bunları çağrıştıran görselleri tütün dışı ürünler, aktiviteler veya etkinliklerde kullanmak;
• Tütün ürünleriyle tütün kullanımını eğlence sektörünün çeşitli araçları içine yerleştirmek;
• Ürünlerin yerleşimi, promosyon ile dağıtılması ve indirimler gibi birçok perakende satıcı ile çeşitli anlaşmalar yapmak;
• Spor müsabakaları ve başta konserler olmak üzere kültürel etkinliklere sponsorluk yapmak;
• Televizyonda, basında, dış mekanlarda, internette ve satış noktalarında tanıtım yapmak.
Bu taktikler, dönemin iletişim olanakları ile farklı kültürel ve toplumsal algılarla uyum için değişir ve gelişir. Ama dün olduğu gibi bugün de kullanılmaya devam etmektedirler.

Endüstri, geleceğini kadınlar ve çocuklarda görüyor...


Resme dikkatli bakıldığında her şey gözümüzün önünde.
Spor ve sigara, yaşam ve ölüm kadar birbirinde uzak iki kavram. Ama harcanan milyon dolarlar bütün doğruları duman altında bırakıyor. Tütün firmaları spor karşılaşmaları, takımlar ve sporculara milyonlarca dolar harcıyor. Birçok spor aktivitesi, tütün firmaları sponsorluğunda yapılıyor ve dünyanın birçok yerinde canlı yayınlanıyor. Yazılı ve görsel basın, sosyal medya gibi platformlarda paylaşılıyor. Böylece spora, takımlara, sporculara verdiğimiz destek, farkında olmadan tütün endüstrisine verilen desteğe dönüşüyor.
Hayranı olunan bir futbolcu, tütün endüstrisinin marka yüzü olarak, gençlerin sportif başarı ve sigara arasında sağlıksız bir bağlantı kurmasına yol açabiliyor.



Beyazperdedeki kara leke!
Spor ve sigara, yaşam ve ölüm kadar birbirinde uzak iki kavram. Ama harcanan milyon dolarlar bütün doğruları duman altında bırakıyor. Tütün firmaları spor karşılaşmaları, takımlar ve sporculara milyonlarca dolar harcıyor. Birçok spor aktivitesi, tütün firmaları sponsorluğunda yapılıyor ve dünyanın birçok yerinde canlı yayınlanıyor. Yazılı ve görsel basın, sosyal medya gibi platformlarda paylaşılıyor. Böylece spora, takımlara, sporculara verdiğimiz destek, farkında olmadan tütün endüstrisine verilen desteğe dönüşüyor.
Hayranı olunan bir futbolcu, tütün endüstrisinin marka yüzü olarak, gençlerin sportif başarı ve sigara arasında sağlıksız bir bağlantı kurmasına yol açabiliyor.

Sahnenin arkasında ölüm kol geziyor.
Tüm dünyada tanınan popüler şarkıcılar ve diğer sanatçıları konser gibi etkinliklerde gençlerle bir araya getiriyorlar. Bu sayede gençler sigara markasını, sevdikleri sanatçıyla aralarında bir köprü gibi algılayarak benimsiyor. Bu sırada, performansın gerçekleştiği alanlarda açık veya gizli tanıtımlar da yapıyorlar.6

Çirkin gerçekleri güzel yüzlerin ardına gizliyorlar.
Sigara her nefeste cilde zarar veriyor, erken yaşlandırıp erken öldürüyor. Ama bu doğruların önüne paranın gücüyle büyülü bir güzellik perdesi çekiliyor. Perdenin önünde, alımlı genç insanlar etkinliklerde sigara ürünlerini tanıtıyorlar. Perdenin arkasında ise, bu genç insanları marka yüzü yaparak, sigara gibi tütün ürünlerini seksilik, büyüleyicilik, ince zevkler gibi kavramlarla eşleştiriyorlar.6


Tütün endüstrisi sizi beğendi.
Gelişen iletişim teknolojileri, endüstrinin iştahını kabartıyor. Yasaklarla klasik reklam ortamlarını kullanamayan şirketler, sinsice internette ve cep telefonları aracılığıyla avlanıyorlar. Yeni medya, potansiyel kurbanları hakkında bilgi toplamak için sınırsız bir kaynak. Farklı isimlerle web siteleri kurarak, hediyeler, promosyonlar ve popüler etkinliklere katılım gibi vaatlerle kişisel bilgilerimizi topluyorlar. Bu bilgileri yeni hedeflerini bulabilecekleri bir veri tabanı oluşturmak için kullanıyorlar. Oluşturdukları veri tabanı sayesinde e-posta ve benzeri şekilde ulaştıkları çocuk, büyük herkes, onlar için yeni bir gelir kaynağına dönüştürülüyor.6
Daha fazla bağımlı kazanmak için tanıtım engellerini nasıl aşıyorlar?
Tütün firmaları zehirlerini pazarlayarak servetlerini büyütmek yolundaki engellerin etrafında, kıvrak hareketlerle ilerliyorlar. Milyar dolarlar harcayarak, koruyucu uygulamalara karşı da bazı stratejiler oluşturuyorlar:2 Kullandıkları söylemlerin çoğu, her yerde duyduğumuz ölçüsüz iddialar. Gerçek ise arkalarında bıraktıkları ölümler.
• Sigara tanımının yasaklanmasının yasadışı tütün ticaretine yol açacağı ve devlet için önemli gelir kaybına neden olacağına ilişkin söylentiler yaratmak
• Reklamların kısıtlı olduğu ülkelerde ürünün paket veya ambalajını reklam aracı olarak kullanmak
• Sigara reklamı yasaklarını ihlal eden veya kısmi yasaklardaki boşlukları değerlendiren pazarlama taktikleri geliştirmek
• Firmaların kendi pazarlama kurallarının çocukları sigara tanıtımlarından korumaya yettiğini ileri sürmek
• Kamu ve tüzel kişiliklere katkıda bulunarak toplumsal imajlarını desteklemek adına sosyal sorumluluk projelerinde yer almak, ancak bu sırada markalarını vurgulayarak kendilerini ön plana çıkartmak
• Reklam kısıtlamalarının ekonomik özgürlük, mülkiyet, eşitlik ve tüketici haklarına aykırı olduğunu iddia etmek
